Bahar Aksu'nun trajik cinayeti, Türkiye'de dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Genç kadın, 2022 yılında İstanbul’da işyerinde uğradığı bıçaklı saldırı sonucunda hayatını kaybetmişti. Cinayet sonrası güvenlik güçlerinin yaptığı titiz çalışmalar neticesinde, Rüstem Elibol isimli şahıs katil olarak tutuklanmış ve yargı süreci hızla başlamıştı. Şimdi ise bu korkunç olayın yaşandığı süreçte, Rüstem Elibol’a istenen ceza netleşti ve kamuoyunun dikkatine sunuldu.
Bahar Aksu, sadece 30 yaşındaydı ve yaşamının bahar aylarını yaşıyordu. Zeki, çalışkan ve çevresinde sevilen bir figür olan Aksu, yaşamına genç yaşta son veren bir cinayete kurban gitmesiyle tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Cinayet öncesi Bahar’ın Rüstem Elibol ile olan ilişkisi, hem dükkanın işleyişini hem de kişisel yaşamını etkileyen karmaşık bir hal almıştı. Rüstem Elibol, şartlar gereği Bahar ile sık sık bir araya geliyor, bu süreçte ikili arasında gerilimlerin yaşandığı iddiaları ortaya atılıyordu.
Olay günü, Aksu’nun işyerinde yaşanan gerginliğin ardından Rüstem Elibol’un Bahar’a bıçak çektiği, bu sırada taraflar arasında sözlü tartışmalar yaşandığı ifade edildi. Elibol'un, Bahar’a karşı bir öfke patlaması yaşadığı ve bunun sonucunda cinayeti işlediği öne sürülüyor. Yaşanan bu olay, hem toplumda kadına yönelik şiddetin artışını hem decinsiyet temelli şiddetin sosyal dinamiklerini yeniden sorgulamaya açtı.
Yargı süreci devam ederken, Rüstem Elibol’a yönelik istenen ceza, cinayetin ciddiyeti ve işlenen suçun niteliği göz önünde bulundurularak belirlendi. Savcılığın hazırladığı iddianamede, Elibol’un kasten adam öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep ettiği açıklandı. Savcı, duruşma boyunca Bahar Aksu'nun cinayete kurban gittiği sırada yaşadıklarının, Elibol’un icra ettiği eylemin planlı bir şekilde yapıldığına vurgu yaparak, mağdurun hayatının hiçe sayıldığına değindi.
Mahkeme sürecinin, özellikle Bahar Aksu’nun ailesi ve toplumsal vicdan açısından büyük önemi bulunuyor. Aksu’nun ailesi, talep edilen cezanın gerekçelendirilmesini ve adaletin yerini bulmasını beklerken, toplumsal açıdan da vengeli bir uzlaşma sağlanması gerektiği görüşünde. Aile avukatları, verilen cezanın önemine vurgu yaparken, bu tür vakaların diğer kadına yönelik şiddet davalarına örnek teşkil etmesini bekliyorlar.
Söz konusu cinayet, medya ve sosyal medya platformlarında geniş yankı buldu. Birçok sosyal medya kullanıcısı, cinayet üzerine düşüncelerini ve Bahar’ın hayatı ile ilgili paylaşımlarda bulunarak, kadına yönelik şiddet konusuna dikkat çekti. Başta kadın örgütleri olmak üzere birçok toplumsal yapının, Bahar Aksu’nun cinayeti nedeniyle sesini yükselttiği ve bu tür olayların tekrarlanmaması için katılım sağlamaya çalıştığı görüldü.
Henüz kesinleşmeyen bir mahkeme süreci olsa da, Rüstem Elibol'un bir an önce cezasını almasının Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım olacağı ifade ediliyor. Bahar Aksu’nun yaşadığı trajedi, maalesef yalnızca onun hikayesi değil; bu tür olaylar, tüm kadınların yaşam kalitesini ve güvenliğini tehdit eden birer işaret. Rüstem Elibol’un yargı süreci, ülke genelinde bu meseleye karşı duyulan hassasiyetin sembolü haline geldi.
Bahar Aksu cinayetinin ardındaki gerçeklerin açığa çıkması ve adaletin tecelli etmesi adına toplumun, medya ve hukukun bir araya gelmesi gerektiği vurgulanıyor. Toplumun kangren haline gelmiş bu meseleye el atması, sadece hayatların kurtarılması adına değil, aynı zamanda geleceğe dair umutları yeşertmek adına büyük bir önem taşıyor. Bahar Aksu’nun anısı, kadına yönelik şiddetin sedası olarak hepimizde yankılanmaya devam edecek ve adalet arayışına da ışık tutacaktır.