Son dakika gelişmesi olarak, İstanbul’un gözde yeşil alanlarından biri olan Belgrad Ormanı'nda kaybolan mimar Ece Gürel'in 4 gün sonra bulunması, toplumda büyük bir üzüntü yarattı. Mimar Ece Gürel’in kaybolduğuna dair haberler, geçen hafta sonu sosyal medya üzerinden hızlı bir şekilde yayıldı ve arama kurtarma ekipleri, ailesi ve gönüllüler tarafından derhal başlatıldı. Ancak acı haber, kayıp olan Ece Gürel'in hastanede geçirdiği tedavi sürecinin ardından geldi.
Arama kurtarma çalışmaları başlangıçta umutla yapılsa da gün geçtikçe endişeler arttı. Ece Gürel'in ailesi ve yakınları, her gün sosyal medyada kaybolduğu anılarını paylaşıp çevreleri bu duruma dikkat çekmeye davet ederken, arama ekipleri 24 saat boyunca Belgrad Ormanı’nda detaylı bir inceleme yaptı. Arazinin zorlu koşulları, kaybolmanın zorluğunu artırdı. Havanın kötüleşmesi ve yağışlı günler, arama çalışmalarını olumsuz etkiledi. Sonunda, 4. günde Ece Gürel’in kaybolduğu yerin yakınlarında bulunduğu bildirildi. Ancak, sağlık durumu oldukça kritik bir hal almıştı.
Mimar Ece Gürel, bulunduğunda hemen hastaneye kaldırıldı. Tıbbi müdahaleye derhal başlansa da, maalesef tüm çabalara rağmen hayata tutunamadı. Hastane yetkilileri, Ece’nin sağlık durumunun ağır olduğunu belirterek, hastanede geçen süre zarfında tüm ekiplerin seferber olduğunu ve olağanüstü çaba harcandığını ifade etti. Ece Gürel’in ani vefatı, mimarlık camiasında ve nedenle ilgili birçok kişide derin bir üzüntü yarattı. Eğitim gördüğü okullar, işbirliği yaptığı projeler ve dostları, sosyal medya üzerinden taziye mesajları yayınlayarak onu anmaya başladılar.
Böylesine trajik bir olayın etkileri, sadece ailesi ve arkadaşlarıyla sınırlı kalmayacak. Mimar Ece Gürel, tasarımlarıyla tanınan, çevreci projelere imza atan ve mimarlık alanında umut vadeden biri olarak biliniyordu. Bu kayıp, toplumu derinden etkilerken, aynı zamanda Belgrad Ormanı'nın güvenliği üzerine de sorgulamaları gündeme getirdi. Ece Gürel’in kaybolduğu süreç, çevre güvenliği ve kamu alanlarının düzenlenmesi açısından önemli bir tartışma konusu haline geldi.
Öte yandan, Ece’nin yaşamı boyunca kazandığı başarılar ve topluma kattıkları, mimarlık üzerine derinlemesine düşünmeyi gerektiriyor. Onun anısını yaşatmak ve bu tür trajedilerin önüne geçmek adına, gerekli çalışmalara hız verilmesi vurgulanıyor. Çok sayıda insan, Ece Gürel’in Fedakarlıkları ve topluma kattıklarına dair paylaşımlarda bulunarak, onun vefatının sorgulanması ve benzer olayların yaşanmaması için bir ders niteliği taşıdığını ifade ediyor.
Ece Gürel’in kaybı, yalnızca bir bireyin kaybı değil, aynı zamanda ülkemizin kültürel ve mimari birikiminde de önemli bir boşluk bırakmıştır. Tüm bu olaylar ışığında, bir daha bu tür kayıplarla karşılaşmamak umuduyla, çalışmalar yapılması gerektiği ve bunun için farkındalığın artırılması gerektiği düşünülmektedir. Mimar Ece Gürel’in anısını yaşatmak ve ondan kalan mirası korumak adına atılan adımlar, umarız ki toplumda daha güvenli bir çevre oluşturulması için bir örnek teşkil eder.
Genç yaşında aramızdan ayrılan Ece Gürel’in hayatı, sadece kendi hikayesi değil, onun gibilerin hikayesidir. Böyle bir trajedi, hayatta kalmanın önemini ve doğanın ne kadarça tehlikeler içerdiğini hatırlatıyor. Tüm kamuoyuna baş sağlığı dileklerimizi iletiyor, Ece Gürel’i rahmetle anıyoruz.