Babasıyla olan derin bağı ve birlikte geçirdikleri mutlu anılar, Elif için hayatının en değerli hazineleri arasındaydı. Ancak bu hazineler, 30 Eylül 2023 tarihinde yaşanan trajik bir olayla yerle bir oldu. Elif, babasını kaybetmenin acısıyla sarsılmışken, intihar etme kararının ardında yatan nedenleri öğrenmeye karar verdi. Şimdi, hem kendisi hem de yaşadığı toplum için adalet arayışına girmiş durumda. "Bir can bu kadar ucuz mu?" sorusu, onun içsel mücadelelerinin ve kayıplarının en derin yanını ortaya koyuyor.
Elif'in babası, yaşadığı şehirde tanınan bir esnaftı. Yaşamı boyunca birçok insana yardım eden, toplum için faydalı projelerde bulunan biriydi. Ancak, son dönemde aldığı ekonomik zorluklar ve iş yerindeki problemler nedeniyle hepsi alt üst oldu. Babası, işlerin kötü gitmesi ve borçların artması sonucunda bunalıma girmeye başlamıştı. Elif, bu süreçte babasının yaşadığı psikolojik zorlukları giderek daha çok hissetmeye başladı. Fakat, babasının bu durumu daha da kötüleştirdiğini anlamak onun için zorlu bir süreç oldu. Elif, "Babamı kaybetmeden önce, onun gerçekten iyi olduğunu düşündüğüm için yanıldım," diye ifade ediyor.
Olayın gerçekleştiği gün, Elif'in okuldan döndüğü sırada babası yaşadığı bunalımdan çıkamayıp intihar etti. Elif, durumu öğrendiğinde yıkılmıştı ve kalbinde öyle bir boşluk hissetti ki, hiçbir şey onun bu acısını dindiremedi. Babasının kaybı, hayatının en karanlık dönemi olarak yüzleşeceği bir dönüm noktasıydı. Hayatının en değerli varlığını kaybetmiş bir genç kız olarak, toplumsal ve bireysel adalet için mücadele etmeye karar verdi.
Elif, yüreğindeki acıyı adalet arayışında bir motivasyon kaynağı haline getirdi. Her geçen gün, yaşadığı kaybın yanı sıra, intiharların ve buna benzer trajik olayların ardındaki gerçekleri daha iyi anlamaya çalıştı. Kendisi gibi birçok insanın yaşadığı psikolojik sorunların toplumda stigma haline geldiğini görebiliyordu. Babasının durumu, sadece onun değil, aynı zamanda birçok insanın mücadele ettiği bir sorun haline geliyordu. Elif artık yalnızca kendi adaletini değil, babası gibi kaybedilen diğer insanların da adaletini arıyordu.
İlk adımını, yerel bir dernekte gönüllü olarak çalışarak atan Elif, burada insanlara ruh sağlığına dair farkındalık yaratmaya ve destek olmaya başladı. "Sevgi eksikliği ve yalnızlık, intiharların temel nedenlerinden biri" diyor Elif. "Bizi bu duruma iten şey, daha önce yaşanmış ve hayatımızı etkileyen olaylardır. Bu nedenle, bu tür olayları konuşmalı ve çözüm yolları aramalıyız." Belirttiği gibi, yaşadığı travma, onu yalnızca bireysel bir adalet arayışına değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinçlendirme çabasına da yönlendirdi.
Elif, toplumu bilinçlendirmek için sosyal medya platformlarında kampanyalar düzenlemeye başladı. Intiharların önlenmesi için eğitim programlarını destekleyen paylaşımlar yapıyor ve insanların ruh sağlığı hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyor. Elde ettiği her küçük başarı, onun mücadele azmini daha da artırıyor. "Benim mücadelem sadece kendi adıma değil, tüm kayıplar için," diyor Elif. "Bu yüzden bu savaş benim için bitmeyecek."
Elif’in adalet arayışı, yalnızca babasının intiharını sorgulamakla kalmıyor; aynı zamanda toplumsal bir farkındalık oluşturma çabasına da dönüştü. Kaybının ardında, intihar gibi ciddi konuları konuşmanın ve ele almanın önemini vurgulayan bir aktiviste dönüştü. Kendi hikayesini anlatan Elif, "Bir can bu kadar ucuz mu?" sorusunu sorarken, bu sorunun ardındaki gerçeklerle yüzleşmekten asla korkmadığını gösteriyor.
Gelecek günlerde, Elif başlattığı sosyal medya kampanyalarını daha da genişletmeyi ve yerel yönetimlerle işbirliği içerisinde toplumda gerçek değişim yaratmayı planlıyor. "Ben bir birey olarak bunu başarabilirim," diyor. "Ama toplum olarak hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor." Elif’in cesareti ve azmi, toplumsal çarpıklıklara karşı durmanın ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Ve Elif, adalet arayışında yalnız olmadığını da biliyor. Onun hikayesi, kaybedilen her can için bir umut ışığı olmaya devam ediyor.
Tüm bu yaşananlar, Elif'in anısını yaşatmanın ve başkalarına ilham vermenin yanı sıra, aynı zamanda babası için aradığı adaletin peşinden koşmanın, kendisi için ne denli önemli olduğunu da gözler önüne seriyor. "Bir gün babamla gurur duyacağım" diyor Elif, "ve bu yüzden mücadelemi sürdüreceğim."