Futbol dünyası, geçmişteki başarıları ve karşılaştığı zorluklarıyla dolu olan Werner Lorant'ın hayatını kaybetmesiyle derin bir üzüntü yaşıyor. Alman teknik direktör, Türk futboluna sağladığı katkılarla hafızalarda yer etti. Onun için bir dönem yardımcı antrenörlüğü yapmış olan Engin Fırat, Lorant'ın ardından yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekti. Fırat'ın açıklamaları, bir dönem hem futbolseverlerin hem de spor camiasının gündeminde kalmayı sürdürecek gibi görünüyor.
Engin Fırat, Werner Lorant ile geçirdiği zamanın kendisi için bir dönüm noktası olduğunu dile getirdi. Lorant, Türk futboluna birçok yenilik ve farklı bakış açısı getiren bir teknik direktördü. Fırat, Lorant’ın futbol anlayışının sadece oyun taktiği ile sınırlı kalmadığını, aynı zamanda futbolun ruhunu ve felsefesini de çok iyi kavradığını vurguladı. Bu bakış açısı, onun oyuncularıyla kurduğu derin bağlarda kendini gösterdi. Fırat, Lorant ile çalışmanın ne kadar öğretici olduğunu ifade ederken, reklamsız, hırslı ve azimli bir karaktere sahip olmanın önemini de belirtti.
Fırat, Lorant’ın antrenman yöntemlerinin bazılarına dair yapılan eleştirilerin genellikle yüzeysel olduğunu düşündüğünü belirtti. Özellikle, Lorant’ın "kazanmak" adına gösterdiği aşırı hırs, bazı oyuncular tarafından yanlış anlaşılmış ve eleştirilmişti. Fırat, bu anlatımın altını çizerken, "Werner sadece sonuçlara odaklanmazdı, oyuncunun gelişimine de büyük önem verirdi" dedi. Bunun yanı sıra, Lorant’ın takım ruhunu nasıl oluşturduğuna ve oyuncularına olan inancına yabancı olmadıklarını ifade ettikçe, özgüvenlerinin arttığını hissettiklerini de aktardı.
Engin Fırat’ın gündeme bomba gibi düşen açıklamalarından biri de, verdiği "6-0" itirafıydı. Bu itiraf, Lorant’ın çalıştırdığı bir maçta yaşanan şok edici bir sonuç üzerinden ilerliyordu. Fırat, o maçta takım olarak yaşadıkları psikolojik baskıyı ve bu baskının oluşturduğu etkileri aktardı. "Benim için şok edici bir deneyimdi. O maçı 6-0 kaybettik, ama en büyük kaybımız sadece maçı kaybetmekten ibaret değildi. O gün, takım ruhumuzda bir sarsıntı yaşandı ve bunun üstesinden gelmek zorundaydık." dedi. Bu itiraf, birçok taraftarın ve futbol yorumcusunun dikkatini çekti. Fırat, o dönemde takımın mental olarak ne kadar zor durumda kaldığını, bunun sahanın dışındaki etkilerini ve futbolun karmaşık doğasını aktarmakta oldukça samimiydi.
Fırat, 6-0'lık sonuçla başa çıkmanın sadece oyun üzerindeki etkisinden ziyade, insan ilişkileri üzerindeki yansımalarını da değerlendirdi. Takım içinde yaşanan gerilimler, bazı oyuncular arasında çatışmalara yol açıyordu. Ancak Lorant, bu tür durumları proaktif bir şekilde ele almayı başardı. Olayın üstesinden gelmek için takım toplantıları düzenlemiş, moral artırıcı etkinlikler planlamıştı. Fırat, bu deneyimlerin sadece sporculuk hayatı için değil, hayatın her alanında önemli dersler içerdiğini belirtirken, futbolun sadece bir oyun olmadığını, bir yaşam tarzı olduğunu dile getirdi.
Engin Fırat, Werner Lorant’ın futbol felsefesini ve yaklaşımını anlatmaya devam ederken, kaybedilen bir lideri anmanın önemine de vurgu yaptı. Lorant’ın cömertliği, mücadele ruhu ve en önemlisi futbolseverlere olan sevgisi, her zaman hatırlanacak. Fırat, "Bize öğrettiği her şey için minnettarım. Onun fikirleri ve değerleri, Türk futboluna yön verecek bir miras bıraktı" diyerek, Lorant’ın ardında bıraktığı kalıcı etkiyi somut bir şekilde ortaya koydu.
Sonuç olarak, Engel Fırat’ın Lorant’a dair yaptığı açıklamalar, hem futbol camiasını hem de genel kamuoyunu derinden etkileyen bir olay olarak tarihe geçecektir. 6-0 itirafının getirdiği derinlemesine analiz, sporun sadece fiziksel bir mücadeleden ibaret olmadığını, aynı zamanda zihinsel bir savaş gerektiğini ortaya koymakta. Bu özel anı ve Lorant’ın mirasını yaşatmak, tüm futbolseverlerin ve sporcuların ortak sorumluluğu olacaktır.