Futbol dünyası, büyük yıldızların efsaneleştiği anlarla dolu; bunlardan biri de şüphesiz Diego Maradona'nın yeteneklerini sergilediği maçlar. Türk hakem, 1980'lerin sonunda Arjantinli futbol legendi Maradona'nın bir karşılaşmasını yönetmiş ve yaşanan olaylar, yıllar sonra bile unutulmamışken, o günkü olayları merakla bekleyenler için dikkat çeken detayları paylaştı. Bu yazımızda, o unutulmaz maçın perde arkasını, hakemin gözünden dinleyeceğiz. Maçın geç başlamasının asıl sebeplerini ve nasıl bir atmosferde gerçekleştiğini merak eden futbolseverler için gelin, bu benzersiz hikayeye yakından bakalım.
Türk hakem, Maradona'nın karşılaşmasını yönetirken sahada birçok beklenmedik olayla karşılaştığını dile getirdi. "Maç, planladığımız saatte başlayamadı. Öncelikle Maradona'nın stadyuma gelişinin gecikmesi, herkesin dikkatini çekti. Efsanevi futbolcunun karakteri ve sahadaki duruşu, onun etrafında farklı bir hava yaratıyordu" diyerek durumu özetledi. Maradona, sadece bir futbolcu değil, aynı zamanda bir kültür simgesiydi. Herkes onun sahada olmasını bekliyordu, bu nedenle başlangıçta bir gerginlik oluşmuştu. Futbolseverler ve basın mensupları, Maradona'nın ne zaman geleceğini merakla beklerken, stadyumda yoğun bir heyecan durumu yaşanıyordu. Bu durum, doğal olarak hakemi de etkiledi.
Maçın başlangıcındaki gecikmenin bir diğer nedeni ise stadyumda yaşanan teknik aksaklıklar olmuştu. Hakem, "Stadyumun ışık sistemlerinde bir sorun vardı. Bunu çözmek için ekstra zaman harcamak zorunda kaldık. Gecikmenin maradona'nın stadyuma geç gelmesiyle birleştirilmesi ise durumu daha da tahammül edilemez kıldı" şeklinde ifadelerde bulundu. Bu tür bir olayın yaşanmadığını düşünen Türk hakemi, finalde karşılaşmanın başlaması için tüm şartların oluşturulmasını beklediklerini vurguladı. Hem Maradona'nın gelmesi hem de stadyum ışıklarının düzenlenmesiyle birlikte, nihayetinde maç başlama saatinde başlayabildi.
Hakem, o günkü heyecanı anlatmak için, "Saha içindeki atmosfer tarif edilemezdi. Maradona sahaya çıktığı an herkesin nasıl bir coşkuyla selamladığını unutamam. Efsanevi futbolcunun her hareketi, tribünlerdeki binlerce insanı etkiliyordu. Bu tür büyük isimlerin maç yönetmek, her hakemin hayatında bulunması gereken özel anlardan birisidir" diyor. Maradona'nın sahadaki performansı, tribünleri coşturmuş ve takım arkadaşları üzerinde de büyük bir motivasyon yaratmıştır. "Onun koşularını, paslarını, o anki vücut dilini izlemek unutulmaz bir deneyimdi. Maçın geç başlaması, benim için bir kaygı değil, ekstra bir motivasyon kaynağı oldu" diyen hakem, Maradona ile oynanan maçın onun kariyerinde nasıl bir özel yere sahip olduğunu da paylaştı.
Basın ve medya ekiplerinin Maradona'ya olan ilgisi, maç öncesi ve sırasında da dikkat çekiciydi. Hakem, o atmosferin sadece sahayı değil, stadyumun dışındaki alanları da etkilediğini, dolayısıyla futbolun ötesinde bir deneyim yaşandığını belirtti. Maradona'nın bulunduğu her alanda, futbolun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda bir sanat dalı haline geldiğini gözlemlemek mümkündü.
Sonuç olarak, Maradona'nın maçını yönetmek Türk hakemi için unutulmaz bir deneyimdi. Bu deneyimin ardında yatan hikayeler, yıllar sonra bile tazeliğini korumakta. Türk hakem, Maradona gibi bir efsanenin bulunduğu bir maçta yer almanın önemini bir kez daha vurguladı. Hayatını futbola adamış bir spor insanı olarak, bu tür anların değerini her zaman bilmek gereklidir. Her hakemin, kendi alanlarında benzer eşsiz anlar yaşaması umuduyla, o maçı sonsuza dek anımsamaya devam edeceklerini belirtti.