Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 15 Ekim 2023 tarihinde, önemli bir siyasi figür olan Sırrı Süreyya Önder'i anmak üzere özel bir etkinlik düzenledi. Anma programında konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Önder'in, barış ve kardeşlik adına yürüttüğü çalışmaların Türkiye'nin terörle mücadelesinde verdiği önemi belirtti. Kurtulmuş, Türkiye’nin bağımsızlığı ve istikrarı için yapılan bu tür anmaların, geçmişteki mücadelelerin ve kazanımların hatırlanması açısından oldukça önemli olduğunu ifade etti.
Sırrı Süreyya Önder, özellikle yeni demokratikleşme süreçlerinde yer alan ve terörizme karşı barışçıl bir çözüm arayışının simgelerinden biri olarak biliniyor. Anma etkinliğinde, Önder'in yönettiği politikalar ve ortaya koyduğu diplomasi yöntemleri, çalkantılı dönemlerde bile barışın sağlanmasına dair örnekler olarak öne çıkarıldı. Kurtulmuş, “Sırrı Süreyya Önder, hem Türkiye'nin demokratikleşme süreçlerine hem de terörizme karşı sürdürdüğümüz mücadeleye önemli katkılarda bulundu,” diyerek onun mirasını günümüze taşımak gerektiğine vurgu yaptı.
Kurtulmuş'un konuşması sırasında, Sırrı Süreyya Önder'in şiddet ve çatışmadan uzak durarak, diyalog ve müzakere yolunu benimsemesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıldı. Önder’in hayatı boyunca, silahın değil, sözün öncelikli olduğunu savunduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Unutulmamalıdır ki en büyük zafer, kalbin ve vicdanın kazanılmasıdır,” ifadelerini kullandı.
Etkinlikte, katılımcılar arasında bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı ve diğer siyasi partilerin temsilcileri, Sırrı Süreyya Önder’in ruhunu yaşatacak her türlü çalışmaya destek vereceklerini açıkladılar. Kurtulmuş, bu tür anmaların sadece geçmişin hatırlanması değil, aynı zamanda geleceğe yönelik umudun da beslenmesi açısından son derece önemli olduğunu kaydetti. “Terörle mücadelenin tek yolu, birlik olmaktır. Bugün burada bir arada olmamız, bizlerin ortak inancını, mücadelesini ve hedeflerini yeniden hatırlatmak içindir,” dedi.
Anma programında, Önder'in hayatına ve siyasetine dair çeşitli anekdotlar paylaşıldı. Onun, barışsever bir söylem geliştirmesi ve tüm kesimlerden insanları bir araya getirmesi, geçmişin derslerin yeniden değerlendirilmesine vesile oldu. Sırrı Süreyya Önder’in yürüttüğü politikaların, Türkiye'nin demokratik kazanımlarına nasıl bir yapı sağladığı da konuşmaların merkezindeydi.
Etkinlik, Sırrı Süreyya Önder'in mirasının yaşatılması, barış içinde bir arada yaşama iradesinin güçlendirilmesi ve geleceğe umutla bakılması gereken bir dönemde, önemli bir sembol oldu. Kurtulmuş'un “Barışın ve kardeşliğin sözlerinin hakim olduğu bir ülke hayal ediyoruz,” açıklaması, bu çerçevede yapılan anmaların anlamını bir kez daha gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, Sırrı Süreyya Önder'in TBMM’de anılması, yalnızca geçmişi yad etmekle kalmadı, aynı zamanda barışa ve kardeşliğe giden yolların inşasında önemli bir dönemeç olarak da değerlendirildi. Kurtulmuş’un önderliğindeki bu etkinlik, Türkiye’nin birlik ve beraberliğini pekiştirirken; geleceğe dair umutları tazelemekte büyük bir işlev üstlendi. Önümüzdeki günler, bu anmada sarf edilen sözlerin ve ortaya konulan iradenin ne denli etkili olacağını gösterecek.