Türkiye, son dönemde gerçekleştirdiği diplomatik hamlelerle uluslararası arenada önemli bir aktör haline gelme yolunda ilerlemektedir. Bu bağlamda, Türkiye'nin Üç Deniz Girişimi'nde stratejik ortak olarak yer alması, sadece ekonomik ilişkileri güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda bölgesel istikrarı sağlamak adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Üç Deniz Girişimi, Baltık, Adriyatik ve Karadeniz bölgeleri arasındaki işbirliğini artırmayı hedefleyen bir platformdur. Bu girişim, enerji, ulaşım ve dijital alanlarda işbirliklerini teşvik ederek, Avrupa'nın doğu ve batı kesimleri arasında köprü işlevi görmeyi amaçlamaktadır. Türkiye'nin bu girişimdeki rolü, hem kendi ulusal çıkarları hem de bölgedeki diğer ülkeler ile oluşturabileceği işbirlikleri açısından büyük önem taşımaktadır.
Üç Deniz Girişimi, 2015 yılında Polonya ve Hırvatistan tarafından kurulmuştur ve bugüne kadar birçok ülkenin katılımıyla genişlemiştir. Türkiye'nin bu girişime stratejik ortak olarak katılması, Doğu Avrupa ve Balkanlar ile olan ilişkilerin derinleştirilmesini sağlayacaktır. Türkiye, coğrafi konumu sayesinde bu girişim için kritik bir connecter (bağlayıcı) noktası konumundadır. Enerji koridorlarının genişletilmesi ve ulaşım ağlarının güçlendirilmesi için Türkiye’nin sahip olduğu altyapı ve tecrübe büyük önem arz etmektedir. Türkiye'nin Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de sahip olduğu stratejik limanlar ve ulaşım ağları, Üç Deniz Girişimi'nin hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Türkiye'nin Üç Deniz Girişimi'nde yer alması, sadece ekonomik işbirlikleri ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda stratejik anlamda da faydalar sağlamaktadır. Türkiye’nin katılımı ile, enerji güvenliğinin sağlanması, ticaret yollarının çeşitlendirilmesi ve dijital altyapının güçlendirilmesi gibi konular ön plana çıkmaktadır. Özellikle enerji alanında, Türkiye’nin Hazar ve Orta Doğu enerji kaynaklarına erişim imkanı, Üç Deniz Girişimi'nin enerji güvenliğine katkı sağlayacaktır. Ayrıca, bu girişim aracılığıyla oluşturulacak projeler, Türk şirketleri için yeni pazar fırsatları yaratacak ve yurtdışında daha fazla yatırım yapma imkanını sağlayacaktır. Türkiye’nin bölgedeki ekonomik etkisi, diğer ülkelerle olan işbirlikleri aracılığıyla daha da artacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye'nin Üç Deniz Girişimi'nde stratejik ortak olarak yer alması, tüm bu faktörler göz önüne alındığında, sadece bölgedeki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi için değil, aynı zamanda ülkenin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olması adına büyük bir fırsattır. Üç Deniz Girişimi'nin sunduğu potansiyel, Türkiye’nin jeopolitik konumunun ön plana çıkmasına ve bölgesel bir güç haline gelmesine katkı sağlayacaktır. Türkiye, bu süreçte hem kendi çıkarlarını koruma hem de bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendirme amacı güdecektir. Bu yeni dönemde Türkiye’nin yükselen etkisinin yanı sıra, Üç Deniz Girişimi aracılığıyla ön plana çıkacak olan işbirliklerinin bölgeye sağlayacağı sağlık, güvenlik ve refah ortamı, Türkiye’nin stratejik ortağı olduğu bu girişimin önemini bir kat daha artırmaktadır.